Lee Broom’un Londra Southbank’te tasarladığı Beacon, atık camların yeniden kullanımından doğan anıtsal bir ışık enstalasyonu. Brütalist mimariden ve Festival of Britain’dan ilham alan proje, Big Ben’in saat başı ritmiyle senkronize ışık koreografisi sunuyor. Sürdürülebilir üretim yaklaşımıyla, parçaları yeniden işlevlendirilerek kalıcılık kazanacak bu çalışma, kamusal alanda kolektif bir deneyim yaratıyor.

o c o t i l l o, Arizona Üniversitesi öğrencilerinin tasarlayıp inşa ettiği etkileşimli bir enstalasyon. Ocotillo çitlerinden ilham alan yapı; oturma alanları, gölgelik ve manzara platformları sunarken QR kodlar ve LED ışıklarla dijital bir katman ekliyor. Tucson kampüsünde yaşayan bir kamusal mekâna dönüşen proje, hem mimari bir eser hem de öğrenciler için sosyal bir buluşma noktası işlevi görüyor.

EBBA Architects’ten Benni Allan’ın tasarladığı Pulse, Houghton Festival’de ağaçların sinyallerini ışık ve sesle görünür kılıyor. Doğa ile teknoloji arasında kalıcı bir diyalog kurarak ormanın nabzını hissettiriyor.

Henrik Vibskov’un 3DaysofDesign 2025 için tasarladığı Circle Dome Square, Louis Poulsen showroom’unu ışık, renk ve formun birleştiği bir sığınağa dönüştürüyor. İkonik Panthella lambadan ilham alan enstalasyon, Verner Panton’un deneysel ruhunu çağdaş bir yorumla yaşatıyor.

Alvisi Kirimoto’nun tasarladığı TAM TAM, ziyaretçilerin sütunları hareket ettirdiği, ilişki kurduğu ve alanı dönüştürdüğü canlı bir mimari deneyim sunuyor. Geri dönüştürülmüş plastikten üretilen yapı, dönüşümün hem fikrini hem malzemesini temsil ediyor.

Crimson Cloud, DNA yapısından ilham alan formuyla Kuala Lumpur’da sokağı geçici olarak dönüştüren bir enstalasyon. Gün ışığıyla değişen gölgeleriyle mekâna şiirsel bir deneyim katıyor.